Fotoğrafım
Bence tam söyleyecekken yuttuklarımızdır bizi mide fesatı yapan ..

4 Ekim 2010 Pazartesi

Hayatın Matematiği


Dört gün önceydi sanırım. Çok sevdiğim bir dostumu bütün sene beraber hayallerini kurduğumuz o ışıklı şehre gönderdim. Işıklı şehre… İstanbul’a. Bütün hayallerimin içinde döndüğü benimse dışında bile dönemediğim o ışıklı şehre. Günlerin bir nehir gibi aktığı ayrılık acısının kalbi bir ateş gibi yaktığı şehre… Bütün sene kurduğumuz hayalleri tek başına yaşaması için gönderdim. Başta basit bir veda gibi geldi. Ayrılırken ve o omzumda ağlarken. “Nasılsa yine geleceksin.”dedim. İster saflık deyin ister çocukluk… Bir gün tekrar o hayalleri aynı heyecanla yaşayabileceğimizi düşündüm. Ama tabi ki olmazdı. Olamazdı.

Şimdi daha iyi anlıyorum giderken neden ağladığını. Şimdi daha iyi anlıyorum… Vedalar aslında gidenin kaldığı kalanınsa eksildiği bir çıkarma işlemi sadece. Çıkarma, ayrılma, bölünme ve parçalanma… Hayatın matematiğinin bütün bunlardan ibaret olduğunu daha iyi anlıyorum şimdi. Belli değil miydi zaten? İkiden bir çıkarsan bir kalır aslında. Açık ve net! Ama hayatın matematiğinde öyle olmuyormuş, gördüm. İkiden bir çıktı ve geriye hiçbir şey kalmadı.



Mide Fesatı ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder