Fotoğrafım
Bence tam söyleyecekken yuttuklarımızdır bizi mide fesatı yapan ..

19 Aralık 2010 Pazar

Herkes Kendi Yolunda








Son zamanlarda herkes kendine yeni bir yol çizdi. Bilmem farkında mısın blog? Herkes yaşadıklarını hiç yaşamamış gibi davranmayı bildi. Bir şekilde devam ettiler kaldıkları yerden. Yola beraber çıktığım insanlar bile ilk yol ayrımında sessizce terketti birlikte yürüdüğümüz yolları. Önce ayak izleri silindi sonra da kırıp döktükleri gitti. Vefasız çıktı bütün yol arkadaşlarım anlayacağın. Bir baktım ki arkamda hiç kimse kalmamış.

Hepsinin yüklerine omuz atmıştım oysa. Kimin ne yükü var bilemiyorsun. Bilemediğim birçok yükün altına girip ezilmiştim. "Olsun." demiştim "Dostluk bambaşka. En azından yalnız değilim." Nereden bilebilirsin ki yalnız karşılaşacağını çıkmaz sokaklarla? Nereden bilebilirsin ki herkes bambaşka yollar çizerken verilen sözlerin havada asılı kalacağını?

Benim penceremden hala aynı sokak görünüyor oysa. Kalabalık ve bir o kadar da eski. Oysa herkes pencerelerini değiştirdi. Farklı pencerelerden bakıyorlar hayata. Herkes birlikte baktığımızve yürüdüğümüz o ışıl ışıl sokağı unuttu. Belki de artık bir sokak değil bir şehir görüyorlar. Belki de o pencerelerden bakınca kurdukları hayaller görünmüyordur. Belki de o pencerelerde başka yollar başka yol arkadaşları veya başka yükler görünüyordur.

Başka umutlara gidiyor artık onların yolları. Başka hayallere açılıyor artık onların pencereleri. Kiminin yolu da çıkmaz sokaklara çıkıyor. Üzülüyor muyum bilmiyorum. Artık yol arkadaşı olmadığımızı biliyorum sadece. Yollar ayrılalı çok oldu.

Yalnız değilim elbette. Ama ardımda yürüyen kim varsa ayak izi kalmadan gitti. Aslında "Tesadüfen girdiğim bir yol bu zaten." deyip ilk kavşakta terk etmem lazım bütün yol arkadaşlarım gibi.

Geçen gün bir tanesi arayıp sordu mesela . "Nasılsın? Her şey yolunda mı?" diye.

Aslında biliyor o da. Her şey yolunda değil. Sadece herkes kendi yolunda.




Mide Fesatı ..

6 Aralık 2010 Pazartesi

Ben bu filmi görmüştüm




Geçen hafta Harry Potter serisinin son filmine gittim arkadaşımla. Son filmi ikiye ayırmışlar. Harry Potter efsanesi 2011 yılında sona erecekmiş yani. Kitabının bitmesiyle beni fena halde üzen Harry Potter serisi bu kez filmleri de bitirerek hayatımızdan sonsuza kadar çekilecek. Bu bir anlamda çocukluğumunda artık çoook eskilerde kaldığını görmekti. Ben hala yeni çıkan her filmde çocukluk anılarımı yad ederdim Harry Potter'la.

Sizi bilmem ama benim çocukluğum o yuvarlak gözlüklü çocuğu izleyerek geçti, J.K.'nin yarattığı dünyanın içinde olmayı dileyerek geçti. Harry Potter benim ilk okuduğum romandır ve bu yüzden benim için çok özeldir.
Her kitabını sabırsızlıkla bekledim,hiçbir filmini kaçırmadım. Hatta bazı filmlerini iki üç kez izledim. Hala da bıkmadan usanmadan izlerim. Sağolsun o yuvarlak gözlüklü çocuk beni öylesine kendi dünyasına çekmişti ki 11 yaşıma geldiğimde Hogwarts'dan mektup beklemeye başlamıştım. O denli seviyordum Harry Potter'ı anlayacağınız. Masallara hiçbir zaman inanmadım ama nedendir bilemiyorum Harry'nin dünyasının gerçek olduğuna her zaman inandım. Kötülerin yenik düştüğü,istemediğin şeyleri asanla yok edebildiğin,gerçek dostların ve gerçek kahramanların olduğu bir dünyada yaşadığımıza inanmak her zaman daha kolaydı çünkü. Harry Potter gerçek gibiydi ama değildi. Belki de yaşıtlarım da benim gibi düşündüler. Hepimiz Voldemort kadar acımasız olanlara karşı şansımız olduğuna inandık. Belki de bu yüzden sevdik o yuvarlak gözlüklü çocuğu. Belki de bu yüzden onun yaşadıklarını severek okuduk,onu bir arkadaş gibi sahiplendik,benimsedik.





Şimdi bir anı gibi hatırladığım şeyler o yıllarda gerçek olmasını beklediğim şeylerdi. Mutsuzluğuma sebepler bulmak yerine oturup Hogwarts'tan gelecek mektubu beklemiştim. Onun gibi harika dünyada yaşayacağımı düşünmüştüm. Hak eden herkese hakettiğinin verildiği bir dünyada.


Hiç unutmuyorum. On bir yaşındaydım. 5. sınıfa başlayacaktım. Okulun ilk günüydü. Okula gitmek istemiyordum. Yine yastığımın altında bir Harry Potter kitabıyla uyumuştum. Rüyamda Hogwarts'a gittiğimi görmüştüm. O zamanlar o kadar çok etkilerdi ki beni okula gitmeme fırsat vermeden beni Hogwarts'a davet eden mektubu bekliyordum. Tam Harry'nin okula ilk alındığı yaştaydım. "Gelmesi lazım." diyordum. Bir arkadaşım "Türkiye'deki çocuklara göndermiyorlarmış mektubu." demişti. Öyle inanıyordum ki gönderildiğine "Size gelmedi mi?" diye soruyordum arkadaşlarıma. O gün güneş ışığı girsin diye perdeleri açtım. Hala unutmuyorum pencere pervanzındaki o baykuşu. Hogwarts'tan mektup geldi diye ne kadar sevinmiştim. Arkası cama dönük bembeyaz bir baykuş. Hedwig gibi. Bana müjdeyi getirmişti. Gidip anneme söyledim penceremde bir baykuş olduğunu. Annem kuşları hiç sevmez. Pencereden kovuverdi kuşu. Öylesine üzülmüştüm ki anlatamam. Mektup getirdiğine o kadar inanmışım ki anneme küsüm baykuşu kovdu diye. Camı açıp arkasından öylece bakakaldığımı hatırlıyorum. Zaten o gün bugündür giden hayallerimin arkasından hep bakaldım öylece.








"Bir daha göndersinler lütfen Allah'ım." diye dua ettim milyonlarca kez. Tabi ki gelmedi. Ben bekledim,o gelmedi. En sonunda beklemekten vazgeçtim. Sonra zaman geçti, ben büyüdüm. Büyüdükçe anladım ki baykuş hayalleri getirmezmiş. Hayallerini çok yaşamak istiyorsan sen kulağından tutup getirirmişsin. Baykuş getirse getirse uğursuzluk getirirmiş.

Film bitip ışıklar söndüğünde bunları düşündüm. İlk filmine de yine o arkadaşımla gelmiştik. "Ben ağlarım son filmde ya. Resmen çocukluğumuzun filmi bitiyor." dedi üzgün üzgün. Doğruyu söyleyeyim ben ağlamam. Çocukluğumun filmi bitse de ağlamam. Artık hayallerimin gerçek olmasını beklemiyorum çünkü. Benim çocukluklarımın bütün filmleri çoktan bitti. O çocukluklarımın hepsi geride kaldı. Ben ömrümün en önemli devrini bitirdim artık hayallerle yaşamayarak,o devrin kahramanları bitse ne olur? Zaten en sonunda bütün kahramanlar katil olmuyor mu? Sana da ışıklar tekrar açıldığında "Ben bu filmi görmüştüm." demek kalmıyor mu?


Ben bu mutlu sonu da daha önceden görmüştüm biliyor musun?
Perde kapandı. Ben ise hala öylece bakıyorum.
Giden hayallerimin arkasından bakıyorum.
Herkes kalktı oturduğu yerden. Salonu birer birer terk ediyorlar.
Aradan yıllar geçse de bazı şeyler hiç değişmiyor.
Oyuncular farklı olsa da hikaye hep aynı.
Senaristler sanki dalga geçiyorlar.
Ben bu filmi daha önce görmüştüm. Sen de görmüş müydün ?




Mide Fesatı ..